Mirza Ali Muhammed, Hurûfîlerin sayılara ve noktaya verdiği önemden etkilenmiş bu yöntemi kendi öğretilerinde işleyerek kullanmıştır. Özellikle Hurûfîlerin noktaya verdiği önemden yola çıkan Mirza Ali Muhammed noktayla ilgili birtakım felsefi argümanlar geliştirmiştir. Harf ve sayılara ezoterik anlamlar yükleme geleneğini devralan Mirza Hüseyin Ali kurduğu yeni dini dokuz ve on dokuz sayıları üzerine bina etmeye çalışmıştır. Mirza Hüseyin Ali, harf ve sayılara verdiği önemden dolayı Pisagor’un melek makamına yükseldiğini ifade etmiştir. Hurûfîliğin lideri Fazlullah’ın görüşlerinden etkilenen Mirza Ali Muhammed ve Mirza Hüseyin Ali, harf ve kelimelere çeşitli sayısal değerler yükleyerek Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetlerinde kendilerinden bahsedildiğini iddia etmiştir. Onlar bu bağlamda Kur’an-ı Kerim’de yer alan hurûf-ı mukattaa harflerine çeşitli sayısal değerler vermiştir. Mirza Hüseyin Ali, Allah’ın kendisine indirdiğini iddia ettiği Beyan isimli kitabında aynı geleneği devam ettirmiştir.
Mirza Ali Muhammad was influenced by the importance Hurufis placed on numbers and dots, and he incorporated this method into his own teachings. Particularly drawing from the Hurufis' emphasis on the dot, Mirza Ali Muhammad developed a series of philosophical arguments related to it. Mirza Husayn Ali, who inherited the tradition of assigning esoteric meanings to letters and numbers, attempted to build his new religion on the numbers nine and nineteen. Due to the importance he gave to letters and numbers, Mirza Husayn Ali stated that Pythagoras had ascended to the rank of an angel. Influenced by the views of Fazlullah, the leader of Hurufism, Mirza Ali Muhammad and Mirza Husayn Ali assigned various numerical values to letters and words, claiming that certain verses of the Quran referred to themselves. In this context, they assigned numerical values to the disjointed letters (huruf-i muqatta’a) found in the Quran. Mirza Husayn Ali continued this tradition in his book Bayan, which he claimed was revealed to him by God.