Bu çalışma, sürdürülebilirlik temelli pazarlama stratejilerinin yükselişiyle birlikte artan greenwashing (yeşil badana) uygulamalarını dijital reklamcılık bağlamında ele almaktadır. Markaların çevreye duyarlı oldukları izlenimini yaratmak amacıyla kullandığı yanıltıcı söylemler, tüketici güvenini zedelemekte ve sürdürülebilirliğe yönelik gerçek çabaları gölgelemektedir. Sosyal medya, influencer marketing, algoritmik reklamcılık ve yapay zekâ destekli içerik üretimi gibi dijital araçlarla greenwashing taktikleri daha sofistike hâle gelmiştir. Çalışma kapsamında, belirsiz çevreci ifadeler, “yeşil estetik” görsellik, yanıltıcı çevresel iddialar ve SEO manipülasyonu gibi stratejiler örneklerle analiz edilmiştir. Araştırma, tüketici güveninin dönüşümünü ele alarak, şeffaf ve etik reklamcılığın gerekliliğini vurgulamaktadır.
This study examines the rising prevalence of greenwashing practices within the context of digital advertising, particularly amidst the growing emphasis on sustainability-driven marketing strategies. Greenwashing refers to misleading environmental claims used by brands to appear eco-friendly, which undermines consumer trust and authentic sustainability efforts. With the proliferation of digital tools such as social media, influencer marketing, algorithmic advertising, and AI-generated content, greenwashing tactics have become increasingly sophisticated. This research analyzes key strategies including vague environmental language, “green aesthetics,” deceptive sustainability claims, and SEO keyword manipulation. By investigating these practices, the study emphasizes the transformation of consumer trust and highlights the urgent need for transparent and ethical communication in sustainable advertising.